Candeğer Furtun
1960’lardan bu yana forma ve malzemeye dair özgün bir yaklaşımla, yaşamsal, felsefi, tarihsel, toplumsal ve siyasi sorunsallardan beslenerek seramik eserler üreten Furtun’un bu ilk retrospektif sergisi, sanatçının zengin form ve doku dünyasını yansıtan yüzden fazla yapıtını atölyesindeki araştırma ve üretim süreçlerine yakından tanıklık eden arşiv malzemeleriyle bir araya getiriyor.
Sanatçının üretiminde sıklıkla referans verdiği kavramlardan biri olan “kabuk” kavramı etrafında kurgulanan sergi, Furtun’un sanatında biçimsel ve düşünsel bir öneme sahip olan doğa ve beden temalarını odağına alıyor; “Doğayı izlerken bile, her kabukta, tohumda ve taşlarda insan figürleri gördüğünü” belirten sanatçının doğayla beden arasında kurduğu ilişkileri ve oluşturduğu geçiş olanaklarını vurguluyor. Bir eşik işlevi gören “kabuk” kavramı sanatçının yarattığı formlarda vücut kazanan iç/dış, boşluk/doluluk, soyut/somut, parça/bütün ve tekillik/çoğulluk gibi dinamiklere de işaret ediyor.
17 Nisan’a kadar ziyaret edilebilen Candeğer Furtun sergisi bir araya getirdiği yapıtlarla işlevselliğinden arınmış nesnenin sanatsal boyutunu temsil üzerinden değil, yaşam ve yaşamın içkin bir parçası olan ölümle yakın teması aracılığıyla düşünmeye teşvik ediyor.
OyunBu
Emre Baykal’ın küratörlüğünde gerçekleşen ve 50’nin üzerinde sanatçının işlerinden oluşan OyunBu grup sergisi, Arter Koleksiyonu’ndan seçilen yapıtları çocukluk ve oyun kavramları etrafında bir araya getiriyor.
Oyun ve oyuna ilişkin kavramların sanatçıların imgeleminde başlayıp sanat yapıtıyla tamamlanan yolculuğuna sergi boyunca farklı düşünme, yorumlama ve üretim süreçleri eşlik ediyor.
Arter’in birinci ve ikinci kat galerilerine yayılan sergi, içine yerleştiği mekânların mimarisini de oyuncul müdahalelerle yorumluyor. OyunBu, düş kurarken ciddiyetini hiç bozmayan çocuk ile oynamaktan asla vazgeçmeyen yetişkinin gerçek ile hayal arasında salınan dünyalarına açılan kapıyı her iki tarafa doğru aralayıp buluşturmayı deniyor.