Önceki Sayfa
Sevim Kaya

Sevim Kaya

Doğa sunulan bir lütuftur ve bir seyir olmaktan öte insanın doğal durumunun ifadesine dönüşür.
Zamanın etkisiyle deforme olan doğanın emrindeki yapılar, adeta biçim değiştiren ve buna engel olamayan birer cisim gibidirler. Zaman kavramı söz konusu olduğunda oluşan telaş aslında canlılık ve yenilenme olarak görülmelidir. Zamana karşı koyamayan, engellenemeyen değişimin esiri bu bedenler, sahip oldukları gözle görülür yaşanmışlıklarla kendi bedenine sözü geçmeyen benliklerdir. Çürüme durumunda bile gereksiz bir güzelliğe gösterdikleri bağlılıklarıyla neredeyse onları bekleyen doğanın varlığına bürünürler. Yeni bir varoluş için toprağın himayesi altına girerler.
Bu dönüşüm yerçekiminin etkisiyle toprağın yeni bir varoluş çabasıdır.
.

1990, İstanbul. İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.

Eğitim
2013: Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, Plastik Sanatlar Anasanat Dalı (Yüksek Lisans)
2008-2013: Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
2012: Artesis Hogeschool-Koninklijke Academie- Belçika - Resim Bölümü
2004-2008: Mithatpaşa Anadolu Meslek Lisesi - Grafik Tasarım Bölümü

Sergiler
2016:‘Holistik’ Pg Art Galeri Karma Sergi, İstanbul, Türkiye
2016: Uluslararası Atölye, Art Suites Galeri, Bodrum, Türkiye
2015: “14th Art for Children Workshop” Bihac / Kulen-Bosna
2014: Yeditepe’de Zaman IV ‘’Çok Sesli Yaklaşımlar’’ Ekavart Galeri, İstanbul, Türkiye
2014:UNESCO AIAP/Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği UPSD Genç Etkinlik 6 Karma Sergisi, İstanbul, Türkiye
2014:International Exhibition Contemporary- Makedonya
2013:Galeri 5 ‘Atölye İzleği’ Karma Resim Sergisi , İstanbul, Türkiye
2013: ‘Yol-Tünel-Işık’ UPSD Genç Etkinlik 6
2013: Pera Müzesi Connecting the Dots Sergisi, İstanbul, Türkiye
2012:Deniz Müzesi ‘Genç Sanatçılar’ Karma Sergisi, İstanbul, Türkiye
2011: Yeniköy Rotary Kulübü Bazaart Resim Sergisi Ödülü
2011: Rotary Kulübü Bazaart Resim sergisi
2011:Galeri 5 ‘Zamanın İzleği, Bedenin Sırrı’ Karma Resim sergisi, İstanbul, Türkiye


Doğa sunulan bir lütuftur ve bir seyir olmaktan öte insanın doğal durumunun ifadesine dönüşür.
Zamanın etkisiyle deforme olan doğanın emrindeki yapılar, adeta biçim değiştiren ve buna engel olamayan birer cisim gibidirler. Zaman kavramı söz konusu olduğunda oluşan telaş aslında canlılık ve yenilenme olarak görülmelidir. Zamana karşı koyamayan, engellenemeyen değişimin esiri bu bedenler, sahip oldukları gözle görülür yaşanmışlıklarla kendi bedenine sözü geçmeyen benliklerdir. Çürüme durumunda bile gereksiz bir güzelliğe gösterdikleri bağlılıklarıyla neredeyse onları bekleyen doğanın varlığına bürünürler. Yeni bir varoluş için toprağın himayesi altına girerler.
Bu dönüşüm yerçekiminin etkisiyle toprağın yeni bir varoluş çabasıdır.