Sanat dünyasının en canlı olduğu aylardan Ekim, İstanbul için de oldukça hareketli geçiyor. Kaçırılmaması gereken sergilerden oluşan listeyi sizler için hazırladık.

17. İstanbul Bienali’ne paralel etkinliği olarak tasarlanan Tuna Nehrinin Adalar Bölgesinden Sahaya Özgü Sanat sergisi, Liszt Enstitüsü ve İstanbul Macar Kültür Merkezi’nin işbirliğiyle Macar Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor.
Tuna Nehrinde yapay olarak oluşmuş bir adanın içindeki bir Slovakya köyünü merkez alan sanatçılar, taşkın yatağında olan hidroelektrik santralin oluşturduğu doğa ve teknoloji çatışması, izole olma ve nüfus değişimi gibi konseptlerden ilham alırken, bienal ile benzeşik olarak kompostlaşma, dönüşüm, fitoremediasyon gibi nosyonlara değiniyor. Sahaya özgü sanat üslubunu benimseyen topluluk doğayla ilişkiyi sanat işlerinin yanında atölyelerle de destekliyor.
Sergiyi 13 Kasım’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

Doğanın teknolojiyle ilişkisini büyüteç altına alan bir diğer sergi ise Nişantaşı Taş Konak’ta ziyaretçilerini bekleyen ‘İnsan Eli Değmiş’ adlı karma sergi. Yine iklim krizi, sürdürülebilirlik, dönüşüm gibi konuların mercek altına alındığı sergide; enstelasyon ve video kolajlar ile teknolojinin yaşamımıza olan etkileri arşivsel kesitlerle sorgulanıyor.
İnsan Eli Değmiş 17 Aralık’a kadar ziyarete açık.

Perili Köşk Borusan Contemporary’nin yeni geçici sergisi UVA: Kaosun Eşiği ise bir diğer durağımız. Julia Kaganskiy küratörlüğündeki sergi, deneysel ışık ve form enstelasyonlarıyla ziyaretçileri astronomik bir yolculuğa çıkarırken, bilişsel sınırların çevresinde dolaştırdığı bir deneyim teklif ediyor.

Perili Köşk’ün bir diğer sergisi Hibrit Mekanlar ise mimarinin çağdaş sanatla ilişkisini içinde bulunduğu mekanın sınırlarını çeşitli sosyal/politik kavramın etrafında şekillendirerek inceliyor. İki sergiye de 27 Ağustos 2023’e kadar cumartesi ve pazar günleri ziyaretçi olabilirsiniz.