Peter D’autry sizin için seçti

Sinem Karaduman - İsimsiz

İnsanın gülümsemesine, sırıtmasına, merak etmesine veya bu üçünü bir arada deneyimlemesine sebep olan çalışmalarında imgeler ve metinler ile oynayan Sinem Karaduman’ın birkaç çalışması koleksiyonumda yer alıyor. Sanatçının çalışmalarında düşünceyi kışkırtıp ele geçiren, çizgi filmleri andıran akışkan bir tazelik var. Duyumsallık, siyaset, iktidar ya da hangi konuyu işlerse işlesin, aynı anda eğlenceli ve ciddi olmayı başarıyor.

Ekin Su Koç - Bil Bakalım Ben Kimim

Bu çalışmayı seviyorum, çünkü kişiliğimizin toplumdan gizlediğimiz parçasını yansıtıyor. Kendimizi tam olarak bilmediğimizi ve asla bilemeyeceğimizi hatırlatan bir eser. Sanat bizi normalde bakmaktan kaçındığımız yönlere bakmaya zorlayan bir ayna olabiliyor ve kim olacağımıza dair yaptığımız (bilinçsiz) tercihler sonucunda kimliğimizi oluşturduğumuzu gösteriyor.

C.M. Kösemen - Pink Teeth

Mehmet’i gençlik yıllarından beri tanıyorum; yıllarca kendi odasında beslediği iguana da dahil olmak üzere. Kaçık espri anlayışı ve kendi tanıtımını yapmaya yönelik tuhaf yeteneği, çalışmalarına da yansıyor. Kendine özgü sanatı, içindeki çocuğun sıra dışı formlara ve topoğrafyalara olan ilgisini gösteriyor.

Güneş Terkol - İsimsiz

Sadelik ile grafik tasarımın “art brüt”e yakınsayan bir ifade ile bir araya getirilişi hep hoşuma gitmiştir. Aynı anda hem orijinallik, hem de ciddiyete karşı neşeli bir direniş söz konusu. Sonuçta aklıselimlik böyle bir şey: eğer hayal gücün bir noktaya odaklı değilse yargılarının da bir önemi yok. Kendin ol.

Damla Karadere - İsimsiz

Kapılar, pencereler, merdivenler, mekânlar ve insan yapımı diğer öğeler, kendimiz için inşa ettiğimiz ve yaşamımıza anlam katan anlatımların metaforlarıdır. Yaşamın inşası ve yıkımı hiç bitmez. Dünyayı olduğu gibi değil, kendimizin bir yansıması olarak görürüz. Dolayısıyla bilgi edinmek, ancak cahilliğimizin farkına vardığımızda mümkün olabilir.