Sabo Akdağ ile Atölyede

Özlem Ünsal: Resimlerinin üretim sürecinden bize bahseder misin? Nasıl bir çalışma şeklin var?

Sabo: Son üç yıldır kendime ait bir atölyem var… Hem yaşayıp hem aynı yerde üretimime devam ediyorum. Bu nedenle kendi çalışmalarıma ayırdığım zamanlar oldukça esnek olabiliyor. Her gün atölyesinde düzenli saatler geçirip üretim yapanlardan biraz daha esnek bir yapıdayım da diyebilirim. Kendi çalışma saatlerimi kendim ayarlayabilme lüksüne sahip olmak bu işi yapmamdaki en büyük etken…

ÖÜ: Resimlerindeki konu seçimin, kullandığın malzemeler neler? Kompozisyonunu oluştururken hangi süreçlerden geçiyorsun?

S: Resim yapma veya oluşturma sürecim hayatımdan ayrı bir noktada bulunmuyor aslında… Yaşadıklarım, ilgilerim, etkilendiğim durumlar konu seçimlerimi oldukça belirliyor. Kimi zaman bir konu üzerine yoğunlaşmış ve üretim sürecine başlamışken, başka durumlar ortaya çıkabiliyor ve kapsamlı bir konudan konuya atlama ve üretme devresi ortaya çıkıyor. Bu karmaşa ve farklılaşma beni biraz daha fazla yorsa da farklı bir açıdan bakabilmemi sağlayan bir durum. Aktarılmak istenen her konunun bir zamanı olduğuna inanıyorum ve gerektiği vakit o aktarımı yapma ihtiyacı mutlaka hissediyorum. Tema belirlendikten sonra detaylı bir araştırma ve dikkat süreci başlıyor. Okuyor, izliyor, tartışıyorum… Tabi bunları yaparken desenler, kolajlar, denemeler paralel bir biçimde birbirini izliyor. Bir arada çıkan tüm bu farklı çalışmalar oluşturmak istediğim serinin iskeletini oluşturuyor.

sabo-akdag

ÖÜ: Figür ve mimari kompozisyonunun ana öğeleri olarak karşımıza çıkıyor, hangisi daha baskın? Ve aralarındaki ilişki ne?

S: Akademik eğitim aldım ve bu öğrenim sürecimi yaptığım işlerde kullanmayı tercih ediyorum. Yapıtlarımda bulunan figür, mekan veya konular tamamıyla benim hayatım ile ilgili doneler. Onları kendime göre şekillendirmeyi ve değiştirmeyi seviyorum. Mekanlar da aynı süreçten geçiyor diyebilirim. Ayrıca işin genel kompozisyonuna ve anlatmak istediğim duruma göre figürler, bağlı olduğu mekanlar ve soyutlamalar birbirlerinin önüne geçtiği durumlar da olabiliyor.

ÖÜ: Yeldeğirmeni’nde atölyen.. O kadar çok sanatçının atölyesi bu bölgedeki adeta bir ekol oluşacak.. Çevrenin üretimine etkileri neler?

S: Uzun zamandır Kadıköy-Yeldeğirmeni’nde yaşıyor ve üretiyorum. İlk zamanlarda henüz bu kadar değişim içerisinde olan bir bölge değildi. Zaman geçtikçe değişim başladı ve kesinlikle bu süreç üretimimi de olumlu etkiledi. Dönem arkadaşlarım ve çalışma sürecime katkı da bulunan birçok kişi ile artık komşuyuz. Hepimiz ayrı ayrı mekanlarda çalışsak da hep beraberiz. Bu beraberlik de bizi olumlu bir şekilde etkiliyor. Fikir danışmak benim için oldukça etkili ve önemli bir etken.

ÖÜ: Atölyende olmazsa olmazın neler? Başka bir atölyeye taşınacak olsan buradan neleri taşırdın?

S: Atölyemin içerisindeki düzen benimle birlikte durmadan değişim halinde. O dönem yaptığım işlere uygun bir biçimde şekilleniyor, ki kendimi de aynı şekillenme içerisinde görüyorum… Yeni işlere başlarken kendi çapımda oluşturduğum ve genişletmeye çalıştığım kitaplığımdan çok faydalanıyorum. Keza internet de bu süreci farklı boyutlara taşıyıp, hızlandırıyor. Tüm bu süreçten biraz olsun uzaklaşmak istediğim zamanlarda da bisikletimi tercih ediyorum. Her an her yere bisiklet ile gidebilme lüksüne sahip olmak beni çok büyük bir trafik derdinden kurtarıyor. Bir gün buradan taşınacak olursam bu rahatlığı kaybetmemeyi arzu ederim.

ÖÜ: Horasan ile birlikte çalışıyorsunuz, nasıl bir deneyim? Horasan sana neler kattı?

S: Horasan gibi bir sanatçının yanında çalışmak benim için çok eğitici bir deneyim oldu diyebilirim. Okul sonrası devam eden bir eğitim süreci olarak bakıyorum bu duruma. Rahat anlaşabildiğim, bildiği ve tecrübe ettiği her konuyu hiç çekinmeden paylaşabilen biri. Kendi işlerimi üretirken de birçok defa danıştığım bir sanatçı. Atölyesindeyken her daim yeni bir malzeme deneme ve sonuçlarını görme gibi bir şansım var, bunu her zaman yakalanamayacak bir fırsat olarak görüyorum.

ÖÜ: 5 yıl sonrasını hayal ediyor olsak Sabo’yu nerede görürüz?

S: Açıkçası şuan için hayatımla ilgili daha yakın planlamalar yapmaya çalışıyorum. Uzun vadeli kesinlikler beni biraz olsun korkutuyor. Halihazırda birlikte projeler yaptığımız ve benim de aralarında olduğum iki tane aktif ve heyecanlı sanatçı oluşumumuz var. Güvendiğim ve birliktelikten gayet keyif aldığım bu ekiple durmadan yeni projeler tartışıyor ve uygulamaya geçirmeye çalışıyoruz.

ÖÜ: İçinde bulunduğun ‘Zamanın İşaretleri’ adını taşıyan bir oluşumun içindesin.. Birlikte neler yapmayı planlıyorsunuz?

S: ‘Zamanın İşaretleri’ olarak ikinci sergimizi Adahan’da gerçekleştirmiştik, pop-up bir sergiydi. Daha sonra kulağımıza gelen yorumlardan çok heyecanlı ve keyifli bir şey yaptığımızı görüp projelerimizi hızlandırma kararı aldık. En yakın olarak Contemporary İstanbul’da bize ayrılan bir insiyatif standımız olacak. Şuan ki çalışmalarımız bu fuardaki alan için devam etmekte. Ayrıca geçtiğimiz Haziran ayı boyunca Tankut Aykut Galeri’de bir diğer oluşumumuz olan OrtakSalon ile bir sergi düzenledik. Güzel geri dönüşler aldık. Bir taraftan yeni OrtakSalon projeleri için toplantılar yapmaktayız.

ÖÜ: Solo show için ne zaman hazır olacağını ön görüyorsun? Var mı planın?

S: Şuan için henüz bir solo sergi planım yok ama işlerimi birer seri olarak ele aldığımdan bu gibi bir gelişme olursa hazırlanma konusunda pek sıkıntı çekeceğimi sanmıyorum…

ÖÜ: artnivo.com’un bir parçası olarak online bir sanat platformunun sana yansımaları ne oldu? Bizim için bir değerlendirme yapabilir misin?

S: Yaşamakta olduğum çağın gereği online iletişim benim için büyük bir önem teşkil ediyor. İnternet üzerinden işlerimi yayınladığım birkaç online portfolyo sitesini düzenli olarak kullanmaktayım. Bu kadar hızlı ve çok kişiye internet üzerinden ulaşabilme ve yapıtlarını inceleyebilme fırsatını oldukça yararlı buluyorum. artnivo.com’da, gerek işlerimi sergileme gerekse de danışmanlık yapma konusunda oldukça başarılı bir sanat platformu. Düzenlenmiş olan “Download” isimli ilk pop-up sergide bu platformun ne kadar fazla kişiye ulaştığını hepberaber görmüş olduk. Umarım sıkıntısız bir şekilde ve daha fazla kişiye ulaşarak güzel projelerle birlikte devam ederiz.