4. Uluslararası Mardin Bienali: Nazlı Gürlek ile Röportaj

Bienalin bu seneki kavramsal çerçevesi ve “Sözden Öte” başlığından bahseder misiniz?
4. Uluslararası Mardin Bienali’ni, “Sözden Öte” başlığı ile 4 Mayıs 2018’de elli civarında sanatçının katılımıyla açacağız. 4 Haziran’a kadar bienal, Mardin kentinin tarihi mekanlarını, müşterek bir alanın ve ortak bir dilin üretimini araştıran sanatsal platformlara dönüştürecek. “Sözden Öte” başlığını taşıyan bienalde, sözün ötesinde vücut bulan sanat eserlerini bir araya getiriyoruz. Birbirleriyle etkileşimli üç tematik bölümden oluşan bienalde eş-küratörlerim Fırat Arapoğlu’nun “Sonsuz Bakış” ve Derya Yücel’in “Sınırlar ve Eşikler” başlıklarının yanında benim de “Beden Dili” adını taşıyan bir bölümüm var. Yani üç küratör olarak “Sözden Öte” ana başlığının altında her birimizin ayrı birer temamız var. Üç temayı diyalog halinde geliştirdik; birbirleriyle konuşuyor hatta birbirlerini tamamlıyorlar. Tüm işler aynı mekanlarda hep birlikte sergilenecek. Yani sergi içinde herhangi bir ayırım yok. Türkiyeli ve uluslararası sanatçılardan oluşan bir listemiz var. Bölgeden sanatçılara, özellikle de genç sanatçılara ağırlık veriyoruz.

Derya Yücel ve Fırat Arapoğlu ile birlikte bienalin küratörlüğünü üstlendiniz. Üç küratör birlikte çalışmak ve üretmek nasıl bir deneyim?
Daha önce üçümüz birlikte çalışmamıştık. Oldukça yaratıcı ve üretken bir süreç oluyor. Her birimizin ilgi alanları farklı, fakat birbirimizi iyi dinliyor ve anlıyoruz. Uyumlu bir bütün oluşturabildik ki bunda Mardin’e dair görüşümüzün ve yapmak istediklerimizin ortak olması büyük rol oynuyor.

Bienal mekanlarını belirlerken nasıl bir süreç izliyorsunuz ve mekan tercihlerini hangi unsurlara dayanarak yapıyorsunuz?
Alman Karargahı, bir hamam, Mardin Müzesi Galerisi, Revaklı Çarşı Dükkanları ve Marangozlar Kahvesi’ni kullanacağız. İlk olarak daha önceki edisyonlarda kullanılmış olan mekanlar üzerinden ilerledik ve onlara hamam gibi yeni bir mekanı ekledik. Alman Karargahı şehirdeki en büyük mekanlardan biri olduğu ve kullanabildiğimiz için ana mekanımız. Hamamı ise bir sanatçı işini bir hamamı düşünerek tasarladığı için aradık bulduk. Çeşitli sebeplerle bir araya geldi yani mekanlar.

Bienalde sergilenen eserlerin haricinde düzenlenecek etkinliklerin yapısı nasıl olacak?
Yerel halktan çocuk ve kadınlar için drama, hareket, beden ifadesi ve görsel sanatlar atölyeleri düzenliyoruz. Ayrıca kent keşfine yönelik aktivitelerimiz ve film gösterimlerimiz olacak. Farklı şehirlerdeki sanat mekanlarıyla işbirliği içinde de projelerimiz var.

Bienal için fon yaratmak adına oluşturduğunuz kitle fonlaması sisteminden bahseder misiniz?
Bienal bütçemizin bir kısmını kitlesel fonlama kampanyası ile bienal dostlarının katılımına açtık çünkü bu etkinliği hep birlikte gerçekleştirmek istiyoruz. Kampanyanın her bütçeye uygun bir destek sistemi var, önemli olan az yada çok herhangi bir katkıda bulunmak ve parçası olmak, miktar gerçekten önemli değil. Bienalin destekçisi olmak, Mardin Bienali dostları arasına katılmak demek. Mardin’de yaratmayı amaçladığımız birlikteliği gerçekleştirmemize katkıda bulunmak demek. Kurumların halkın katılımına açılması, halkların kurumları sahiplenmesi, sistemlerin şeffaflaşması ve bu yolla herkesin kendini ait hissedebileceği müşterek alanlar yaratılması hayatın her alanında olduğu gibi sanatın alanında da bugün acil bir ihtiyaç.

Bu sene Uluslararası Bienal Derneği’nin üyesi oldunuz. Derneğe üye olmanın ileride bienal için ne gibi faydaları olacağını öngörüyorsunuz?
Mardin Bienali bu sene itibariyle Venedik Bienali, San Paolo Bienali ve Sydney Bienali gibi dünyanın en önemli ve köklü bienallerinin üyesi olduğu Uluslararası Bienal Derneği’nin bir üyesi oldu. Bienalin amacı, Mardin’de çağdaş sanat aracılığıyla bir buluşma alanı yaratmak. Yerel ve uluslararası sanatçıların dünyaya ve yaşama dair mesajlarını kentle, toplumla, izleyici ile buluşturmak. Bienalin yarattığı etki alanı ile gerçekleştiği bölgede var olan sanatsal birikim ve üretimin görünürlüğüne katkıda bulunmak. Bu birikimi izleyiciye sunarken, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği kapsayıcı, birleştirici ve pozitif bir paylaşım alanı yaratmak. Uluslararası Bienal Derneği’nin getireceği uluslararası görünürlük tüm bu amaçların uluslararası arenada gerçekleşmesine katkıda bulunacak. Küresel dünya düzeninde bu gibi aidiyetler önemli.

Röportaj: Özge İnal
Çeviri: Verda Sigura
Fotoğraf: Nadir Akıncı
Şubat, 2018